T24 Dış Haberler
ABD ve Britanya, Kızıldeniz’de gemilere saldıran İran destekli Husilere karşı gerçekleştirdiği yeni saldırıda Yemen’de milis gruba ait 18 hedefi vurdu. Burulan kaynaklar arasında bir yeraltı silah ve füze deposu da bulunduğu belirtildi.
Yetkililer, cumartesi akşamı düzenlenen hava saldırısında 18 hedef için 8 farklı lokasyonun hedef alındığını ifade etti. Vurulanlar arasında hava savunma sistemleri, radarlar ve bir helikopter bulunduğu belirtildi.
Operasyona dört Typhoon FGR4 savaş uçağı ve iki Voyager tanker ile katıldığını bildiren Britanya, istihbaratın bulguları sayesinde operasyonda Husilere ait uzun menzilli dronların da vurulduğunu belirtti.
Britanya Savunma Bakanlığı da saldırıya Avustralya, Bahreyn, Kanada, Danimarka, Hollanda ve Yeni Zelanda’nın da destek verdiğini söylerken, operasyonun “gerekli ve orantılı” olduğunu ifade etti.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, “Orta Doğu ekonomisine zarar veren, çevrenin hasar görmesine sebep olan ve Yemen ile diğer ülkelere insani yardımın ulaşmasını önleyen yasa dışı saldırıları durdurmazlarsa Husiler sonuç yaşamaya devam edecek” diye konuştu.
Husilere ait Al-Masirah televizyonu, “Başkent Sana’ya bir dizi baskın düzenlendi” derken, Fransız haber ajansı AFP’nin muhabirleri patlama sesleri duyduklarını ifade etti.
Husi askeri sözcüsü Yahya Saree, ABD ve Britanya’nın “gerilimi artırdığını” söyleyerek “Kızıldeniz ve Umman Denizi’ndeki tüm hedefleri daha nitelikli saldırılar düzenleyeceklerini” belirtti.
İran’ın desteklediği Yemen’deki Husiler, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim’de Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koymaya, bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başladı.
ABD güçleri bu süreçte birçok kez Yemen’den atılan füze ve kamikaze dronları düşürdüğünü duyurdu.
Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık’ta bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlere karşı “Refah Muhafızı Operasyonu” adında çok uluslu “deniz görev gücü” oluşturulduğunu açıkladı ve müttefikleriyle aralıklı olarak Yemen’deki Husi hedeflerini vurmaya başladı.
