Taksim Dayanışması, Gezi davası öncesi “Barışçıl direnişin meşru gerçekliği çarpıtılmak isteniyor. Gezi eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için bu ülkenin sönmeyecek umududur” açıklamasını yaptı.

Filiz Gazi
Taksim Dayanışması, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde gerçekleştirdiği basın açıklamasında Gezi davası sürecine ve Gezi Direnişi’nin ülke tarihindeki önemine değindi. Basın açıklamasını Taksim Dayanışması üyesi aynı zamanda İstanbul Planlama Ajansı Koordinatörü Akif Burak Atlar okudu. Atlar, Gezi Direnişi’nin üçüncü kez yargılanmak istediğini ifade ederek, “Gezi Direnişi, Anayasal bir zeminde gerçekleştiği yargı kararlarıyla iki kez tescil edilmesine rağmen, hukuka ve gerçeğe aykırı, tümüyle mesnetsiz iddialarla, üçüncü kez yargılanmak isteniyor. Toplumsal muhalefetin en temel hak ve talepleri suç unsuru gibi gösterilmek, barışçıl direnişin tarihsel ve meşru gerçekliği ısrarla çarpıtılmak, karalanmak isteniyor” dedi.
Gezi’nin bu ülke tarihinin en demokratik, en barışçıl, en yaratıcı, en katılımcı, en kapsayıcı, en kitlesel hareketi olduğunu vurgulayan Atlar, şunları söyledi:
“Taksim Dayanışması’ndan kent, demokrasi ve hukuk emekçisi arkadaşlarımız Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın da aralarında yer aldığı itham edilenlerin şahsında, ülkemizin 80 kentinde Gezi’ye katılarak anayasal haklarını kullanan, demokrasiye güç vermiş milyonlarca yurttaşımız bir kez daha haksızca yargılanmak isteniyor. Daha önce iki kez aynı ithamlar karşısında haklılığı ispatlanan Mücella Yapıcı hakkında müebbet, Tayfun Kahraman ve Can Atalay hakkında onlarca yıl hapis talep ediliyor. 2017 yılından bu yana, somut hiçbir delil olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala hakkında müebbet isteniyor.”
Açıklamada Gezi’de öldürülen isimler de anılarak, “Ethem Sarısülük ile Medeni Yıldırım’ı öldüren polis ve jandarma kurşunlarının, Ali İsmail’e yönelen ölümcül tekmelerin sahiplerinin, Abdullah Cömert’i, Ahmet Atakan’ı, Berkin Elvan’ı yaşamdan koparan biber gazı fişeklerinin, Hasan Ferit’i vuran mafya bozuntularının ve Mehmet Ayvalıtaş’ı bizden alan pervasızlığın bu hukuksuzluktan güç aldığını biliyoruz” ifadeleri kullanıldı. Son olarak “Gezi eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için bu ülkenin sönmeyecek umududur” denildi.
DİMDİK AYAKTA DURACAĞIZ
Taksim Dayanışması’nın açıklamasından sonra söz alan Mücella Yapıcı, “Gerçekten bu sefer çok öfkeliyim. Bugüne kadarki süreçte daha sakin karşılamaya çalışıyordum. Hem gündemi uzatarak kirli bir Gezi tarihi, bir takım karanlık güçlerin fonladığı bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bir yandan da bizler üzerinden bir kesime gözdağı veriyorlar. Bizim hiçbir önemimiz yok ama madem öyle Gezi’nin güzel haline yakışır bir şekilde dimdik ayakta duracağız. Onun için size söz veriyorum” diye konuştu. Tayfun Kahraman ise “Gezi’yi duruşma salonlarında savunmaya devam edeceğiz. Bu beyhude çabaların bir gün yargılanacağını da biliyoruz” dedi.
***
20 yıla kadar hapis istemi
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden Gezi Parkı davasında mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, iş insanı Osman Kavala ile tutuksuz sanık Mücella Yapıcı’nın, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlaması ile ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Diğer sanıklar Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi’nin ise “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme” suçlaması ile 15 yıldan 20’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. 21 Şubat’ta yapılan son duruşmada, Gezi dosyası daha önce birleştirildiği Çarşı Davası’ndan ayrılmasına karar verilmişti. Gezi Parkı davası ile ilgili dosya mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderilmişti. Mahkeme, 21 Şubat’ta yapılan son duruşmada, Gezi Davası dosyasının mütalaa hazırlanmak üzere savcılığa göndererek duruşmayı 21 Mart’a ertelemişti.
Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun