Önceki gün Washington Post gazetesi İsrail ile Hamas’ın rehineler konusunda bir anlaşmaya varmak üzere olduklarını duyurmuştu. İsrailli bir yetkiliye dayandırılan habere göre 70 kadar kadınla çocuğun serbest bırakılmasının “eli kulağındaydı” neredeyse. Anlaşma İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli kadınlar çocukların serbest bırakılmasının yanı sıra, 5 günlük ateşkesi de öngörüyordu iddiaya göre.
Ancak bir sonuç çıkmadığı görülüyor. İyi bir başlangıç olabilirdi oysa, sonuçta hiç bir diyalog faydasız değildir. Buradan yürünebilirdi ileriye doğru. Savaştan İsrail’in hayli zararlı çıktığı artık bir sır değil. Hemen yapılacak bir anlaşmaya, ardından bir barışa en çok İsrail’in ihtiyacı var.
Şunu belirtelim; eninde sonunda bu rehineler sorunu İsrail’in karşısına çıkacak. Hamas’ın elinde 240 İsrail vatandaşının rehin olduğu belirtiliyor. İsrail kamuoyunda onların kurtarılması ya da serbest bırakılmasının sağlanması yönünde ciddi bir baskı var. Rehinelerle ilgili gösteride bir İsrailli protestocunun elinde bir pankart gördüm. “The hostages are not collateral damage” yazılı pankartta rehinelerin bir savaş zayiatı olmadığı anlatılmak isteniyordu. Yani hükümet onları kayıp sayamazdı. Dolayısıyla İsrail’in başını çok ağrıtacak bir konudur şu rehineler meselesi. Belki de bu yüzden bir anlaşmanın, giderek bir barışın gerçekleşmesi olasılığı var.
İsrail’de yaklaşık 6,700 mahkum tutuluyor. On yıllar boyunca İsrailli sivilleri, askerleri öldürmekten ömür boyu hapis cezasına çarptırılan yaklaşık 560 mahkum da buna dahil. Aralarında 65 kadın, 250 de çocuk bulunuyor.
Peki rehineler sorunu çözülür mü? İsrail isterse çok ama çok kolay çözülür, hem de kısa sürede. Bunun tek yolu İsrail’in yıllarca hapishanelerinde tuttuğu Filistinli mahkumları serbest bırakmasıdır. Bakabildiğim bazı İsrail gazetelerinde (İngilizce online takip ediyorum tabii, keşke İbranice bilseydim) kamuoyunun tüm Filistinli mahkumların serbest bırakılacağı bir takası desteklediği yazılıyordu. Genel eğilim böyleymiş.
Hatırladığım kadarıyla Hamas, bugüne kadar Katar’ın aracılığıyla dört rehineyi serbest bırakmıştı. Şimdi tüm rehinelerin serbest kalması için de büyük bir esir takası çağrısında bulundu İsrail‘e. İsrail bunun masada olmadığını söyleyerek reddetti çağrıyı. Askeri operasyonlarla sonuç alacağına inanıyor olmalı İsrail yönetimi. Yine yanılmıyorsam, İsrail Gazze’ye girdikten sonra sadece bir rehine askeri kurtarabilmişti. Ancak Hamas’ın yeraltı karargahlarından yüzlerce rehineyi alıp çıkarması hayli zor.
Esir takası konusu iki taraf için de yeni bir olgu değil. Binyamin Netanyahu 2011 yılında Hamas’la bir takas anlaşması imzalamış, beş yıldır Hamas’ın elinde esir tutulan Gilad Şamir adlı askere karşılık 1000’den fazla Filistinli mahkumu serbest bırakmıştı. Şu anda ise Hamas’ın elinde hayli fazla rehine var. Kapsamlı bir esir değişimi gerekecek bu nedenle. Bu değişim sayesinde İsrail tüm Filistinli mahkumları serbest bırakmak zorunda kalabilir.
New York Times’ta vardı, üst düzey kimi diplomatlara göre, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin Gazze’ye yönelik saldırılarını üç gün boyunca durdurması halinde Hamas 7 Ekim’de esir aldığı, aralarında bazı Amerikalıların da bulunduğu 15 kadar kişiyi serbest bırakabilir. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby de Perşembe günü İsrail ordusunun sivillerin güneye tahliye edilebilmesi için Gazze’nin kuzeyinde her gün dört saatlik insani yardım molası vermeyi kabul ettiğini doğrulamıştı.
Hamas’ı koruyup kollayan Türkiye’nin, Erdoğan’ın isteğine rağmen arabulucu ya da garantör olamadığı bir süreç yürütülüyor. CIA Direktörü William Burns ile üst düzey Katarlı yetkililer diyaloğun yürütülmesine yardımcı oluyor. Hamas’ın siyasi liderlerinin çoğu Doha’da bulunduğu için Katar müzakerelerde özellikle merkezi bir rol oynuyor.
Bu müzakereler elbette sonuç verecek. İsrail rehineleri almak için yapacağı askeri operasyonların onların ölümüne yol açacağını elbette biliyor. Hamas, büyük bir ihtimalle, Filistinli mahkumların serbest bırakılmasını sağlayacak rehineler sayesinde. Bu Hamas’ı Filistin’de daha da güçlü duruma getirecek bir sonuca yol açar haliyle.
Çözüm Filistinli tüm mahkumların serbest bırakılmasında. Başka bir yol görünmüyor. Askeri seçenek artık gündemde değil.
Filistinli mahkumlar serbest bırakılırsa İsrail ne yapar? Buna yanıt herhalde bir rehine yakını olan İsraillinin şu sözlerinde bulunabilir: “Onları serbest bırakalım. Sonra bulur öldürürüz“.
Yani her şey yeniden tekrarlanabilir demektir eğer bu olursa. Savaş coğrafyasında tekrarlanmayan hiçbir şey yoktur.
Ortadoğu’da aynı şeyler, defalarca yaşanır.