Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mutlu Güngör, omuz sıkışması sendromu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Op. Dr. Mutlu Güngör, elin baş üstüne kaldırıldığı durumlarda omuz çevresinde ortaya çıkan ağrının omuz sıkışmasının belirtisi olabileceğinin söyleyerek, “Omuz sıkışma hastalığı omuz eklemimizi hareket ettiren, kas ve tendonların omuz kemeri denen kemiğin altında sıkışması sonucunda ortaya çıkan ağrıdır.
Sendromun tipik belirtisi olan eli yukarı kaldırma esnasında oluşan ağrı en belirgin özelliğidir. Omuz sıkışmasında gündüzleri çok ağrı olmayabilir. Yer çekiminin etkisiyle kol serbest pozisyondayken omuz eklemi aşağıya doğru indiği için omuzdaki aralık genişler. Dolayısıyla orada herhangi bir sıkışma kalmaz. Özellikle kolu yukarı kaldırınca ya da akşamları yattığımızda bu aralık daraldığı için ağrı ortaya çıkar” dedi.
‘HER YAŞTA GÖRÜLEBİLİR’
Omuz sıkışmasının birçok nedenle oluşabildiğine işaret eden Op. Dr. Güngör; ”
Omuz ağrısı olan hastaların mutlaka ortopedi hekimine başvurmasında fayda var. Çünkü yapılan spora ve aktiviteye göre her yaşta görülebilir. Öte yandan en çok görüldüğü yaş grubu orta yaş grubudur. Orta yaş grubunda omuz kaslarının yıpranması ve omuz eklem aralığının daralması nedeni ile omuz sıkışma hastalığını daha çok görüyoruz. Bazen de travmaya bağlı yani bir takım zorlanmalar neticesinde kas iltihaplanmaları, kanamaları ve ödemleri oluştuğu için de sıkışma görülebilir” şeklinde konuştu.
‘TANIYI RADYOLOJİK TETKİKLERLE KOYUYORUZ’
Op. Dr. Güngör, omuz ağrısı şikayetiyle gelen hastaların önce muayene edildiğini belirterek, açıklamasında “Bunun dışında tanı için ilk olarak röntgen çektiriyoruz. Röntgende omuz sıkışma hastalığı bulgularını görmek mümkündür. Özellikle aralıkta daralmalar, kemik yapısında bir takım dejeneratif yani yıpranmaya bağlı değişiklikler röntgenle görülebilir.
Test ve tedavi amacı ile omuz eklem boşluğuna bir takım enjeksiyonlar yapıyoruz. Bu enjeksiyonlar çoğunlukla lokal anestezik maddeler ve kortizon karışımından oluşuyor. Bunlar bu bölgedeki iltihabi değişimleri gidermekte etkili oluyor. Dolayısıyla tedavilerde enjeksiyonlardan çok yararlanıyoruz. Bunun dışında fizik tedavi de çok etkili oluyor. Fizik tedaviden sonra bölgedeki hareket bozukluğuna bağlı bir takım sıkışmaya neden olan faktörlerde ortadan kalkmış oluyor” ifadelerine yer verdi.
‘HASTALARIN YÜZDE 90’I CERRAHİ DIŞI YÖNTEMLE KURTULUYOR’