Cunda Fora Glamping tesislerinde düzenlenen ilk hasat ve zeytinyağı sıkım etkinliğine; Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir Milletvekilleri, İsmail Ok, Turhan Çömez, Ayvalık İlçe Kaymakamı Hasan Yaman, önceki dönem Kültür ve Turizm Bakan yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle vatandaşlar katıldı.
İlk hasat ve zeytinyağı sıkımı nedeniyle düzenlenen etkinlikte konuşan Ayvalık Belediye BaşkanI Mesut Ergin, Ayvalık’ın Türkiye’nin ve dünyanın bilinirliği en fazla olan zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin bulunduğu merkezlerden biri olduğunu belirterek, “Öncelikle Ayvalık adıyla sonra da nefasetiyle biliniyor, tanınıyor ve ünlü şeflerin tercih ettiği markaların arasında yer alıyor zeytinyağımız. Ayvalık zeytinyağı mutfakların vazgeçilmezi. Zeytinyağımızın ‘Coğrafi İşaret’ sahibi olması nedeniyle dünyanın her ülkesinde bilinirliliği, tanınırlığı ve lezzeti tartışmasız kabul görüyor” dedi.
Ayvalık zeytinyağının adeta bağımlılık yaptığını dile getiren Başkan Ergin, Ayvalık markası ve zeytinyağını daha da etkin biçimde hatırlatmak ve bu yolla kalitesini ve tüketimini artırmaya yönelik katkıda bulunmak amacıyla bu yıl da 18. kez Zeytin Hasat Festivali’nde bir araya gelindiğini vurguladı. Başkan Ergin şöyle konuştu:
“Ayvalığımızda mübadeleden önce de ve sonrasında da topraklarımızda zeytin ağacımız, zeytinimiz ve zeytinyağımız her zaman var olmuştur. Zeytin ağacımız, zeytinimiz ve zeytinyağımız nesillerden nesillere aktarılan çok önemli bir kültür mirasıdır. Atalarımızdan bize emanet edilen bu kültürel mirası aldığımız gibi, gelecekteki kuşaklara da öyle teslim edeceğiz. Şunu çok iyi bilmek gerekiyor; Ayvalık geçmişini zeytine borçludur. Geleceğe bırakacağı en büyük miras da yine zeytin ağacı zeytinyağı ve zeytindir. Zeytinyağımız Ayvalık mutfağında her zaman boş köşede değil midir? Çocukluk yıllarımızı şöyle bir hatırlayalım; aramızda hemen birçoğunuz hatırlar, ben de çok iyi hatırlıyorum dün gibi, her evin girişinde hayat altında mutlaka bir zeytinyağı küpü bulunuyordu. O küpten yayılan zeytinyağı kokusu bizim çocukluğumuzun kokusudur, o koku hala burnumda tütüyor. Zeytinyağı sadece koku değil, bir hayatın, bir kültürün sembolü değil midir? O nedenledir ki; zeytinliklerimizi çeşitli bahanelerle, gerek maden, gerek elektrik enerji hatları için, gerekse mermer ocakları açmak amacıyla, fırsat buldukça çıkarılan yönetmeliklerle yok edilmesine el birliğiyle karşı çıkıyoruz, sessiz kalmıyoruz, tepkimizi her koşulda, her durumda gösteriyoruz. Bu kentte yaşayan, ticaretle, turizmle uğraşan, ekmeğini, Ayvalık markasını kullanarak kazanan, Ayvalık adı altında gelir elde eden, yüzlerce insana iş kapısı sağlayan, otellerimiz, pansiyonlarımız, lokantalarımız, restoranlarımız hep var oldu, bundan böyle de var olmaya devam edecek. O nedenledir ki; Ayvalık markasının kalitesine gölge düşmemesi için çabalayalım, Ayvalık markasına sahip çıkalım, çıkmayanları uyaralım, el birliğiyle bir adım daha zirveye hep birlikte yürüyelim.Tarihiyle, mimarisiyle, doğasıyla, lezzetleriyle anılan Ayvalık’a ilgi çekmek, her yıl bir önceki yıldan fazla yerli ve yabancı konuğun gelmesini sağlamak bizim görevimiz. Festival de bu amacımıza aracılık etmekte. Yerel halkın, basının, üreticinin, tedarikçinin ve satıcıların bir araya gelerek kısa bir süre de olsa sosyal bir hareketliliği paylaştığı Hasat Festivali, doğal olarak kentimizin turizmine de güç katıyor. Zeytinyağından aldığımız sağlıklı tatlar ile gelecek yıl yapılacak hasat festivalini iple çekeceğiz, sevgi ve selamlarımızla.”